2010 yılı olağanüstü yoğun geçiyor. Bir sürü şey hatırlıyorum 2010’a dair. İlk aklıma gelenleri sayayım. “Eksen kaydı mı, kaymadı mı” tartışmaları, referandum, “evet” işlemeli amerikan servis denilen tabak altları ile donatılmış iftar sofraları, “bölücü başını muhatap aldık mı almadık mı” sorunu, iktiadar ve muhalefet liderlerinin “benim villam senin villanı döver” yarışmaları, Hasan Uzunhasanoğlu’nun aylar sonra yeniden yazı yazması, M. Şefik Postalcıoğlu’nun yeniden doğmasının 5. yıldönümü.
Biliyorsunuz, Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde 111 tane yazarımız var. Şu ana kadar 1877 tane özgün yazı yazıldı. Müthiş bir olay. Benim inanasım gelmiyor. Verdiğim rakamlar, siz yazıyı okurken bile artıyor olabilir.
2010 yılında aramıza katılan yazarlardan iki tanesini mercek altına almak istiyorum. Zeynep Gökçen Okyar ve Ayşegül Toka. İkisi de ilköğretim ikinci kademe öğrencisi. Sitemiz yazarlarının yaş ortalamasını bir anda aşağı çektiler.
Bir anda böyle bir değişiklik yaşayınca acaba eksen kayması mı oluyor, hedef kitlemizi değiştiriyor muyuz diye düşünmüştüm. Sonra “iki tane yazardan ne olacak ki sanki. çok olsa babaları, amcaları filan okur. Arada kaybolur giderler. Bizim eski köye de yeni adetler gelmemiş olur” deyip geçtim.
Bugün Facebook’ta gördüğüm bir gelişmeyi, Facebook kullanmayan, kullansa bile Başkanımız Ahsen Beyi arkadaş olarak eklememiş olanlar olabilir düşüncesiyle gördüğüm gelişmeyi buraya aktarmak istedim.
Resimde de gördüğünüz üzre, Gökçen “eylemlerimiz sürecek” mesajı vermiş. Hatta bizim çocuk diye küçümsediğimiz yazarımza “abla” diyen bir okurumuz da olaya “zeynep abla yazını okudum, beğendim” diye yorum yazarak katılmış. Okur kitlemizin yaş ortalamasının ne kadar düştüğünü varın siz hesap edin.
Demedi deme İbrahim. Eksen kayıyor galiba.
