7 Haziran 2008 Cumartesi

Aydınlar Ocakları 30. Büyük Şûrası

23 – 25 Mayıs 2008 tarihlerinde İnegöl Oylat’ta Aydınlar Ocakları 30. Büyük Şura’sı gerçekleştirildi.

Şuradan bir hafta önce bunu sitemizde duyurmuştuk.

İnegöl Aydınlar Ocağı Başkanı Hasan Ateşoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya İzmit’ten Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ahsen Okyar, Kimya Yüksek Mühendisi Ruhittin Sönmez, Yeminli Tercüman Cemal Barış, Ziraat Mühendisi Hasan Uzunhasanoğlu, Dr. A. Gülden Sönmez, Danışman Musa Ordu, Harita Mühendisi Nur Barış, Endüstri Mühendisi Mustafa Toka ve eşleri ile birlikte ben de katıldım.

Şura, Genel Merkez, Adana, İstanbul Anadolu, İstanbul Avrupa, Bursa, Harput, Isparta, İnegöl, Kocaeli, Konya, Manisa, Nizip, Sakarya, Samsun, Sinop Aydınlar Ocakları olmak üzere 15 Aydınlar Ocağı'nın katılımı ile gerçekleşti.

DSC06295

3 gün boyunca çeşitli oturumlar, sunumlar ve toplantılar yapıldı.

C.tesi günü öğleden sonra Prof. Dr. Hasan Ünal da bir konferans verdi.

Oylat sakin ve doğal bir yer. Çağlayan Otel de şura’nın yapılabileceği hoş mekanlardan biriydi.

Şura’nın haber ve resimlerini sitemizde yayınladık.

C.tesi günkü oturumda sunumlar yapılırken, aralarda biz de geçtiğimiz dönemin faaliyetlerini içeren Faaliyet Raporu kitabımızı misafirlere dağıttık. Zaten bunları resimlerde görebilirsiniz.

DSC05728

Manisa, Adana ve Konya Aydınlar Ocakları temsilcileri de kitap, yöresel yiyecek, CD / DVD gibi muhtelif hediyeler getirmişlerdi. Özellikle Manisa Aydınlar Ocağı’nın hediyeleri çok güzeldi. Hasan Abi, bir yolunu bulup bir çanta da Selçuk Abi’ye hediye getirmek için almayı başardı.

Şura sonrası Hasan Abi, değerlendirme yazısı yazdı. Özellikle tavsiye ediyorum. Benimle ilgili de güzel şeyler yazınca ister sitemez tavsiye etmek şart oldu.

Yukarıdaki hediye olayından dikkat ettim, yazısında hiç bahsetmemiş. Bu yazıya yorum olarak ilave etmesi bekleniyor.

Şura’da aslında bizim için en anlamlı olay, sitemizin yazarlarına olan ilgi oldu. Diğer ocak temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde sitemizdeki yazıları dikkatle izledikleri ortaya çıktı. Hasan Abi’nin büyük bir hayran kitlesine sahip olduğunu farkettik. “Hasan Uzunhasanoğlu siz misinz? Yazılarınızı ilgiyle izliyoruz” şeklinde tezahürat yapanlar oldu. Sitemizde  artık düzenli yazı yazan yazar sayısı fevkalade arttı. Bu yazılarla ülkemiz insanını aydınlattığımızı görmek de bizim için büyük bir mutluluk.

DSC05896

Sitemizdeki haberde ve basına yansıyan şekliyle oldukça fazla resim koymaya çalıştık. Ama basın haberi olduğu için ister istemez bir sınırlamaya gitmek zorundayız. Haberde 31 tane resim yer aldı. Haberde yer almayn 107 adet resim de yine ocağımızın resim albümünde yer aldı. Resimlerinizi ordan inceleyebilir, bilgisayarınıza indirebilir, hatta resimlere yorum yazabilirsiniz. Resim albümünü görmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

DSC05911

Prof. Dr. Ömer Alparslan Aksu’nun şûra’daki sunumundan bir bölümü aşağıda görüyorsunuz.

C.tesi öğleden sonra İnegöl gezisi oldu. Tarihi İnegöl Meheri’nin yaşatıldığı müzeyi gezdik ve çok güzel bir mehter gösterisi izledik.

Ben biraz görüntü kaydı aldım. Aşağıdan izleyebilirsiniz. Hatta “Sen böyle yürürken, tuğ’la, sancakla, Türk’ün zaferleri geliyor akla!” çalınırken arkaplanda yürüyen Ahsen Bey’i görüyorsunuz :)

Adana Aydınlar Ocağı’ndan Hüseyin Kuşçu Bey’in çektiği görüntü de aşağıda.

DSC06117

İnegöl köfte yemeden dönmek olmazdı. Nitekim yedik zaten. Bundan blogumda ben de bahsettim.

DSC06000

Prof. Dr. Hasan Ünal konferansı sürerken biz, zamanı değerlendirmek adına İnegöl Oylat mağaralarını gezdik ve sizleri o konuda da aydınlatmak adına gerekli bilgileri toplayıp, resimler çektik :)

Akşam yemekte ünlü hediyelerimizi dağıttık. Sabah’tan hediye dağıtıp bütün enerjisini tüketen Manisa’lıların “pes doğrusu” deyip şapkalarını çıkardıklarını gözlemlemek büyük bir keyifti. Zaten bizim hediyelerimiz şuraların değişmez gelenekleri arasında yıllardır yer alıyor.

Geçen şuralarda aldıkları hediyeleri kastederek teşekkür etmeye gelenler, bu şurada eğer farklı bir hediye dağıtılacaksa almaya gelenler oldu. Hatta Manisa’dan Av. Halil Moralıoğlu’nun unutulan hediyesini almak için nasıl kavga çıkarıp zorla hediyesini aldığını aşağıda izleyebilirsiniz.

Aslında resim çekip belgeleyemedim ama C.tesi akşamı yemekten sonra da Ahsen Bey’le birlikte kaplıcaya inip günün yorgunluğunu kaplıcada attık. Bir önceki akşam laptoplarımız yanımızdayken ve kablosuz internet de varken işlerimizi yapmıştık. Havuza inememiştik.

Sabah kahvaltıda da hediye dağıtmaya devam ettik. Kahvaltı’da müsait bir anında yakaladığımız Aydınlar Ocağı Genel Başkanımız Prof. Dr. Mustafa Erkal hocamızın da şura değerlendirmesini aldık.

Orhangazi üzerinden giderek başladığımız seyahat, İznik üzerinden yaptığımız dönüş yolculuğu ile sona erdi.

Bir takım ayrıntıları ben blogumda yazdım. Tekrar burada bahsetmek istemiyorum.

Oylat’ın sucuğuyla da ünlü olduğunu öğrendik. Ocağımız Başkan Vekili Selçuk Arslan için aldığımız hediyeleri ve sucuğu da dönüş yolunda kendisini ziyaret ederek takdim ettik.

DSC06390

Avukat Mustafa ÖZKURT, Şûrada “Yeni Vakıflar Yasası Ve Getirdikleri” başlıklı bir çalışma sundu. Şûrada okuduğu bildiri’yi yine Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitemizde yayınlanması için kaleme aldı. Mustafa Bey’in yazısını sitemizden okuyabilirsiniz.

Şura’nın sonç bildirisinde şura’da yapılan çalışmaların, sunumların,istişarelerin sonuçları bulunmaktadır.

2 Haziran 2008 Pazartesi

30. Şura Yolunda

23 Mayıs 2008 Cuma 16.30 gibi İzmit’ten yola çıktık. Karamürsel’e yaklaştığımızda Yunus Bey tutturmaz mı “Berceste’de mola vermiyormuyuz” diye.

Neyse ki Yunus Bey’i, bu yol güzergahında Berceste olmadığına ikna edebildik. Orhangazi’de Cemal Barış ve ekibiyle buluştuk ve konvoy halinde 19.30 gibi İnegöl – Oylat / Çağlayan Otele vardık.

Seyahatimiz süresince Yunus Bey’in Ankara Seyahatinde gündeme getirdiği De Facto olayını tartıştık. Ancak Yunus Bey bu durumu tam olarak açıklığa kavuşturamadı. Hala iz peşinde.

19.30 da akşam yemeğini yedik. Yemekten sonra Şuraya gelen Ocak temsilcileriyle sohbet ettik. Gecenin ilerleyen saatlerinde Sitemizin Genel Yayın Yönetmeni ve Editörü, haber hazırlamak için iş başındaydı.

Ertesi gün Şurayı takip ettik. Öğleden sonra İnegöl Mehter Takımı’nın gösterisini izledik. İnegöl Köftesi’nin leziz olup olmadığını kontrol ettik. Gerçi Ahsen Bey’in masası, Manisa Aydınlar Ocağı’nın suikastına kurban gitse de bu işten Yunus Bey’le ben karlı çıktık. Birer tatlı fazla yemiş olduk.

İkindi vaktine doğru kafilemizle birlikte Oylat Mağaraları’nı gezdik. Oylat Şelaleleri’ne de gidecektik. Ancak Ahsen Bey’in gitmeyelim hava yağacak uyarısı üzerine bundan vazgeçtik. Yunus Bey ve ben, Ahsen Bey’in geleceği önceden kestirme (hissi kablel vuku) özelliklerinin olduğunu çok iyi biliyoruz. Nitekim Ahsen Bey’in dediği oldu.

Akşam yemeğinde geleneksel hale gelen hediyelerimizi dağıttık. Hediyelerimize talebin çok fazla olduğunu bir kez daha gördük.

Pazar günü 12.00 gibi Oylat’tan ayrıldık. İznik’e geçtik. İznik’in tarihi yerlerini gezdik. Ev ziyareti yaptık. 17.00 gibi İzmit’e vardığımızda Şura’nın değerlendirmesini Selçuk Bey’in evinde yaptık.

Böylece bir seyahatimizi de başarıyla tamamlamış olduk.