Web sitemizin ziyaretçileri artıyor

www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr , 2 yılını geride bıraktı. Sitemizin yeni yazarı Serhat Duyar’ın yazısında belirttiği gibi, 2 yılda 75.000 ziyaretçi aldık ve 150.000 defa sayfalarımız görüntülendi.

Aşağıda Bizim Kocaeli Gazetesi Yayın Koordinatörü Serpil Çolak Hanımefendinin 26 Kasım 2008 tarihli köşe yazısı var.

Muzaffer Şişmanoğlu İzmit'e aday mı?

Kocaeli Aydınlar Ocağı'nın sitesinde gezinirken Muzaffer Şişmanoğlu'nun yazısı gözüme çarptı.

Hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum;

Muzaffer Şişmanoğlu yıllardır Kızılay İzmit Şubesi'nin başkanlığını yapıyor.

Tahmin ettiğiniz gibi de Kocaeli Aydınlar Ocağı üyesi.

Şişmanoğlu yazısının bir bölümünde 'İzmit adayı'nı tarif ediyordu.

"Yeni belediyeye, yeni bir başkan gerekir" diyordu.

Özelliklerini de şöyle sıralıyordu:

"Halkla didişen değil, uzlaşan başkan gereklidir.

Hısım akrabasını kayırmayan başkan gereklidir.

Dükkanının üstündeki kaçak inşaata göz yummayan, herkese karşı adaletli olan,

Kolaylaştıran, zorlaştırmayan, insanlara eziyet çektirmeyen bir başkan gereklidir.

Yuh olsun dedirtmeyen, helal olsun dedirten başkan gereklidir.

Tahsili ve deneyimi belediyecilik yapmaya müsait bir başkan gereklidir.

Velhasıl yeni, taze, başarılı bir isim İzmit Belediyesi'ne yakışacaktır."

Bu yazıyı okuduktan sonra Muzaffer Şişmanoğlu'nu aradım.

Lafı döndürüp dolandırmadan sordum.

"Aday mısınız?"

*******

Bu arada Muzaffer Şişmanoğlu'nun siyasi bir geçmişi olduğunu hatırlatmakta fayda var.

1984-1989 yılları arasında, Necati Gençoğlu'nun belediye başkanlığı döneminde İzmit Belediyesi'nde meclis üyeliği yaptı.

Bir süre siyasete ara verdikten sonra 1994 yılında ANAP'tan milletvekili aday adayı oldu.

1999 yılında Necati Çelik'in, İzmit Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı döneminde, meclis üyesi adayı oldu.

FP kapatıldıktan sonra da siyasete devam etmeme kararı aldı.

Kızılay'da başkan vekiliydi zaten, başkanlık sözkonusu olunca da tüm partilere eşit mesafede durma adına siyaseti noktaladı.

Kızılay'da başkanlık yaptığı süre içinde tarafsız kalmaya çalıştığını söyledi Muzaffer Şişmanoğlu.

Bu arada çeşitli partilerden teklif aldığını da ekledi.

Ve "Direnmeye çalışıyorum" dedi.

Ancak konuşmalarından son günlerde fikrini değiştirmeye başladığını anladım Şişanoğlu'nun.

Çünkü sık sık "Son gelişmeler karşısında siyaset yapmam gerektiğini düşünüyorum" diyordu.

Tahminimde yanılmadığımı anladım.

Şişmanoğlu açıkça telaffuz etmese de İzmit Belediye Başkan adaylığını düşünüyordu.

******

"İzmit'e yeni birinin gelmesini şiddetle arzu ediyorum" demesi, bu düşüncemi daha da pekiştirdi.

Bu kez de aklıma "Hangi partiden?" sorusu geldi.

Bunu da açıkça sordum.

Aldığım yanıt şöyle oldu:

"Aklımda bir parti yok. Son gelişmelere, partilerin açılımlarına bakıyorum. CHP'nin türbana yaklaşımını doğru bir açılım olarak görüyorum.

Türkiye'ye geniş bir perspektifte bakan bir partiyle kucaklaşabilirim."

Bu cümlelerden de hangi parti olduğunu siz çıkarın artık.

Kısacası, Muzaffer Şişmanoğlu, İzmit Belediye Başkan adaylığını ciddi ciddi düşünüyor.

Arkasında Aydınlar Ocağı gibi geniş bir kitlenin bulunduğunu da biliyorum.

Bakalım önümüzdeki günler neler getirecek?

Şişmanoğlu aday olacak mı?

Olursa hangi partiden?

Bu soruların cevabını yakında alırız.

Twitter

“Şu anda ne yapıyorsun?” sorusuna cevap olarak yazılan yazılardan oluşan bir web servisi fikri ilk başta çok garip gelse de şu anda dünyada en konuşulan web servisi twitter.

Bilgisayarınıza kuaracağınız herhangi bir istemci program yardımıyla, direkt webden ya da sms ile durumunuzu güncelleyebiliyorusunuz. Sizi takip etmek isteyenler de site üzerinden takip etmek istediklerini belirterek takip edebiliyorlar.

Takip etmek için de yine farklı yollar var. RSS yardımıyla bilgisayarınızdan, direkt web sitesi üzerinden ya da sitede telefonunuzu aktifleştirerek sms ile birilerini takip etmeniz mümkün.

Mesela benim twitter adresim www.twitter.com/yunus . Telefonumu aktifleştirdiğim için durumumu sms ile güncelleyebiliyorum. Bilgisayar başındaysam webden ya da masasütümde kurulu twhirl gibi bir uygulamayla güncelleyebiliyorum. Siz de kendi twitter hesabınız ile siteden beni takip etmeyi seçmişseniz ve telefonunuzu aktifleştirmişseniz ben durumumu güncellemişsem size sms olarak geliyor. Bunun için ücret ödemiyorsunuz. Webden ya da twhirl gibi masaüstünüzde kurulu olan  programınızdan da benim durumumdan haberdar olabiliyorsunuz.

Şu anda dünyada en çok konuşulan uygulamalardan biri bu anlattığım uygulama. Farklı kullanım alaları ortaya çıktı geçtiğimiz yıllar içerisinde. Biz de kullandık. Merak ediyorsanız okumaya devam edin.

Bu yazıyı yazmamın sebebi  www.twitter.com/kocaeliaydinlar adresindeki www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitemizin twitter hesabı.

Bu adresi ( www.twitter.com/kocaeliaydinlar ) web tarayıcınızın adres satırına yazarak ziyaret ettiğinizde webden görüntüleyebilirsiniz. Burada neler var? Siteye eklenen bir haber, yazı ya da hizmet direkt bu adresten duyuruluyor. Artık çok fazla yazı var, sürekli etkinlikler oluyor. Bazı sayfalar güncelleniyor. Takip etmekte zorlanıyorsunuz. Size kolaylık olsun diye haber verici bir araç olarak kullanacağız twitter hesabımızı.

Eğer RSS okuyucu kullanıyorsanız ve www.twitter.com/kocaeliaydinlar adresindeki RSS linkine abone olduysanız RSS okuyucunuz size anında haber veriyor.

Eğer siz de bir twitter hesabı aldıysanız ve twhirl gibi bir programla güncelleme yapıyorsanız o sizi uyarıyor yeni bir şey eklendiğinde.

En güzeli de, telefonunuzu hesabınızla ilişkilendirip aktifleştirdiyseniz siteye eklenen herhangi bir şey direkt size sms olarak geliyor, anında haberdar oluyorsunuz. Bunun için herhangi bir ücret de ödemiyorsunuz. Yararlanmak istemiyorsanız yararlanmayın, siz bilirsiniz.

twitter ile yazdığımız güncelleme haberlerini yukarıda yazdığımız yollarla takip etmek size karmaşık gelmiş olabilir. www.kocaeliaydinlarocagi.org.tr adresine girdiğinizde sol tarafta son 5 twitter güncellemesi için bir kutu var. Oraya bakarak da takip edebilirsiniz.

www.twitter.com/kocaeliaydinlar

Aydınlar Ocakları 30. Büyük Şûrası

23 – 25 Mayıs 2008 tarihlerinde İnegöl Oylat’ta Aydınlar Ocakları 30. Büyük Şura’sı gerçekleştirildi.

Şuradan bir hafta önce bunu sitemizde duyurmuştuk.

İnegöl Aydınlar Ocağı Başkanı Hasan Ateşoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya İzmit’ten Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ahsen Okyar, Kimya Yüksek Mühendisi Ruhittin Sönmez, Yeminli Tercüman Cemal Barış, Ziraat Mühendisi Hasan Uzunhasanoğlu, Dr. A. Gülden Sönmez, Danışman Musa Ordu, Harita Mühendisi Nur Barış, Endüstri Mühendisi Mustafa Toka ve eşleri ile birlikte ben de katıldım.

Şura, Genel Merkez, Adana, İstanbul Anadolu, İstanbul Avrupa, Bursa, Harput, Isparta, İnegöl, Kocaeli, Konya, Manisa, Nizip, Sakarya, Samsun, Sinop Aydınlar Ocakları olmak üzere 15 Aydınlar Ocağı'nın katılımı ile gerçekleşti.

3 gün boyunca çeşitli oturumlar, sunumlar ve toplantılar yapıldı.

C.tesi günü öğleden sonra Prof. Dr. Hasan Ünal da bir konferans verdi.

Oylat sakin ve doğal bir yer. Çağlayan Otel de şura’nın yapılabileceği hoş mekanlardan biriydi.

Şura’nın haber ve resimlerini sitemizde yayınladık.

C.tesi günkü oturumda sunumlar yapılırken, aralarda biz de geçtiğimiz dönemin faaliyetlerini içeren Faaliyet Raporu kitabımızı misafirlere dağıttık. Zaten bunları resimlerde görebilirsiniz.

Manisa, Adana ve Konya Aydınlar Ocakları temsilcileri de kitap, yöresel yiyecek, CD / DVD gibi muhtelif hediyeler getirmişlerdi. Özellikle Manisa Aydınlar Ocağı’nın hediyeleri çok güzeldi. Hasan Abi, bir yolunu bulup bir çanta da Selçuk Abi’ye hediye getirmek için almayı başardı.

Şura sonrası Hasan Abi, değerlendirme yazısı yazdı. Özellikle tavsiye ediyorum. Benimle ilgili de güzel şeyler yazınca ister sitemez tavsiye etmek şart oldu.

Yukarıdaki hediye olayından dikkat ettim, yazısında hiç bahsetmemiş. Bu yazıya yorum olarak ilave etmesi bekleniyor.

Şura’da aslında bizim için en anlamlı olay, sitemizin yazarlarına olan ilgi oldu. Diğer ocak temsilcileri ile yaptığımız görüşmelerde sitemizdeki yazıları dikkatle izledikleri ortaya çıktı. Hasan Abi’nin büyük bir hayran kitlesine sahip olduğunu farkettik. “Hasan Uzunhasanoğlu siz misinz? Yazılarınızı ilgiyle izliyoruz” şeklinde tezahürat yapanlar oldu. Sitemizde  artık düzenli yazı yazan yazar sayısı fevkalade arttı. Bu yazılarla ülkemiz insanını aydınlattığımızı görmek de bizim için büyük bir mutluluk.

Sitemizdeki haberde ve basına yansıyan şekliyle oldukça fazla resim koymaya çalıştık. Ama basın haberi olduğu için ister istemez bir sınırlamaya gitmek zorundayız. Haberde 31 tane resim yer aldı. Haberde yer almayn 107 adet resim de yine ocağımızın resim albümünde yer aldı. Resimlerinizi ordan inceleyebilir, bilgisayarınıza indirebilir, hatta resimlere yorum yazabilirsiniz. Resim albümünü görmenizi şiddetle tavsiye ediyorum.

Prof. Dr. Ömer Alparslan Aksu’nun şûra’daki sunumundan bir bölümü aşağıda görüyorsunuz.

C.tesi öğleden sonra İnegöl gezisi oldu. Tarihi İnegöl Meheri’nin yaşatıldığı müzeyi gezdik ve çok güzel bir mehter gösterisi izledik.

Ben biraz görüntü kaydı aldım. Aşağıdan izleyebilirsiniz. Hatta “Sen böyle yürürken, tuğ’la, sancakla, Türk’ün zaferleri geliyor akla!” çalınırken arkaplanda yürüyen Ahsen Bey’i görüyorsunuz :)

Adana Aydınlar Ocağı’ndan Hüseyin Kuşçu Bey’in çektiği görüntü de aşağıda.

İnegöl köfte yemeden dönmek olmazdı. Nitekim yedik zaten. Bundan blogumda ben de bahsettim.

Prof. Dr. Hasan Ünal konferansı sürerken biz, zamanı değerlendirmek adına İnegöl Oylat mağaralarını gezdik ve sizleri o konuda da aydınlatmak adına gerekli bilgileri toplayıp, resimler çektik :)

Akşam yemekte ünlü hediyelerimizi dağıttık. Sabah’tan hediye dağıtıp bütün enerjisini tüketen Manisa’lıların “pes doğrusu” deyip şapkalarını çıkardıklarını gözlemlemek büyük bir keyifti. Zaten bizim hediyelerimiz şuraların değişmez gelenekleri arasında yıllardır yer alıyor.

Geçen şuralarda aldıkları hediyeleri kastederek teşekkür etmeye gelenler, bu şurada eğer farklı bir hediye dağıtılacaksa almaya gelenler oldu. Hatta Manisa’dan Av. Halil Moralıoğlu’nun unutulan hediyesini almak için nasıl kavga çıkarıp zorla hediyesini aldığını aşağıda izleyebilirsiniz.

Aslında resim çekip belgeleyemedim ama C.tesi akşamı yemekten sonra da Ahsen Bey’le birlikte kaplıcaya inip günün yorgunluğunu kaplıcada attık. Bir önceki akşam laptoplarımız yanımızdayken ve kablosuz internet de varken işlerimizi yapmıştık. Havuza inememiştik.

Sabah kahvaltıda da hediye dağıtmaya devam ettik. Kahvaltı’da müsait bir anında yakaladığımız Aydınlar Ocağı Genel Başkanımız Prof. Dr. Mustafa Erkal hocamızın da şura değerlendirmesini aldık.

Orhangazi üzerinden giderek başladığımız seyahat, İznik üzerinden yaptığımız dönüş yolculuğu ile sona erdi.

Bir takım ayrıntıları ben blogumda yazdım. Tekrar burada bahsetmek istemiyorum.

Oylat’ın sucuğuyla da ünlü olduğunu öğrendik. Ocağımız Başkan Vekili Selçuk Arslan için aldığımız hediyeleri ve sucuğu da dönüş yolunda kendisini ziyaret ederek takdim ettik.

Avukat Mustafa ÖZKURT, Şûrada “Yeni Vakıflar Yasası Ve Getirdikleri” başlıklı bir çalışma sundu. Şûrada okuduğu bildiri’yi yine Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitemizde yayınlanması için kaleme aldı. Mustafa Bey’in yazısını sitemizden okuyabilirsiniz.

Şura’nın sonç bildirisinde şura’da yapılan çalışmaların, sunumların,istişarelerin sonuçları bulunmaktadır.

30. Şura Yolunda

23 Mayıs 2008 Cuma 16.30 gibi İzmit’ten yola çıktık. Karamürsel’e yaklaştığımızda Yunus Bey tutturmaz mı “Berceste’de mola vermiyormuyuz” diye.

Neyse ki Yunus Bey’i, bu yol güzergahında Berceste olmadığına ikna edebildik. Orhangazi’de Cemal Barış ve ekibiyle buluştuk ve konvoy halinde 19.30 gibi İnegöl – Oylat / Çağlayan Otele vardık.

Seyahatimiz süresince Yunus Bey’in Ankara Seyahatinde gündeme getirdiği De Facto olayını tartıştık. Ancak Yunus Bey bu durumu tam olarak açıklığa kavuşturamadı. Hala iz peşinde.

19.30 da akşam yemeğini yedik. Yemekten sonra Şuraya gelen Ocak temsilcileriyle sohbet ettik. Gecenin ilerleyen saatlerinde Sitemizin Genel Yayın Yönetmeni ve Editörü, haber hazırlamak için iş başındaydı.

Ertesi gün Şurayı takip ettik. Öğleden sonra İnegöl Mehter Takımı’nın gösterisini izledik. İnegöl Köftesi’nin leziz olup olmadığını kontrol ettik. Gerçi Ahsen Bey’in masası, Manisa Aydınlar Ocağı’nın suikastına kurban gitse de bu işten Yunus Bey’le ben karlı çıktık. Birer tatlı fazla yemiş olduk.

İkindi vaktine doğru kafilemizle birlikte Oylat Mağaraları’nı gezdik. Oylat Şelaleleri’ne de gidecektik. Ancak Ahsen Bey’in gitmeyelim hava yağacak uyarısı üzerine bundan vazgeçtik. Yunus Bey ve ben, Ahsen Bey’in geleceği önceden kestirme (hissi kablel vuku) özelliklerinin olduğunu çok iyi biliyoruz. Nitekim Ahsen Bey’in dediği oldu.

Akşam yemeğinde geleneksel hale gelen hediyelerimizi dağıttık. Hediyelerimize talebin çok fazla olduğunu bir kez daha gördük.

Pazar günü 12.00 gibi Oylat’tan ayrıldık. İznik’e geçtik. İznik’in tarihi yerlerini gezdik. Ev ziyareti yaptık. 17.00 gibi İzmit’e vardığımızda Şura’nın değerlendirmesini Selçuk Bey’in evinde yaptık.

Böylece bir seyahatimizi de başarıyla tamamlamış olduk.

Ocağımız tez konusu

Kocaeli Aydınlar Ocağı çalışmaları akademik araştırmalara konu olmaya başladı.

Sakarya Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Hümeyra Sağır, "Sivil Toplum Örgütleri ve Kocaeli Aydınlar Ocağı" konulu bitirme tezini tamamladı.

Hümeyra Sağır, 245 sayfadan meydana gelen tezinin bir nüshasını da Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ahsen Okyar’a takdim etti.

Sivil Toplum Kuruluşları üzerine yayınlanmış eserlerden alıntılar, internet kaynakları, çeşitli gazete ve sitelerde yayınlanmış makaleler, ilgili kişilerle yapılan röportajlar, dernek arşivi, konferans dokümanları gibi çok geniş kaynakları kullanılarak hazırlanan tezi buradan inceleyebilirsiniz ya da incelemek için bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

24 faaliyet yılını geride bırakan Kocaeli Aydınlar Ocağı önümüzdeki yıllarda daha pek çok akademik çalışmaya konu olacaktır.

Geleneksel Ankara Ziyaretleri

Her yıl, en az yılda bir defa Kocaeli Aydınlar Ocağı'nın Ankara ziyaretleri olur. Bu ziyaretlerin teması, yoğunlaştığı kişiler, gidilen yerler zamana ve o zamanın durumuna göre değişiklik gösterir.

2 senedir bu ziyaretlere şahitlik ediyorum. Geçen sene yapılan ziyarete ben katılmadım ama katılanlardan dinledim, resimlerine ve haberlerine baktım.

Bu sene ben de ziyareti gerçekleştiren ekip içerisinde yer aldım.

Kocaeli Aydınlar Ocağı seyahatleri, bir kâfile başkanının plan ve yönlendirmesi ile zamanın en verimli şekilde kullanıldığı, nizam ve intizamlı aynı zamanda da eğlenceli seyahatlerdir. Yemek - içmek, eğlenmek, gezip- görmek gibi doğal ihtiyaçlara, faaliyetler ne kadar öenmli olursa olsun, zaman ayırılır. Yapılan işlerden azami derecede keyif alınması sağlanır.

Daha önceki 5. Boyut başlıklı değerlendirmemde Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş Hocanın şaka ile karışık söylediği tespitleri aktarmıştım.

Hocanın belirttiği tespitleri bizzat yaşarak test etme imkanı bulduğum için Kocaeli Aydınlar Ocağı'nın faaliyetlerinin 24 yıldır istikrarlı bir şekilde devam etmesinin altında yatan sebebin bu "keyif alma" durumu olduğunu düşünüyorum.

Bu seyahat de aynı şekilde keyifli geçti.

Kocaeli Aydınlar Ocağı'nın gönül halkasına dahil pek çok bürokrat ve siyasetçiyi ziyaret edip çeşitli değerlendirmelerde, fikir alışverişlerinde bulunduk.

Hem Ankara'daki ziyaret edilen siyasetçi ve bürokratlar, hem de Kocaeli Aydınlar Ocağı kafilesinde bulunan bizler için oldukça yararlı olduğu kanaatindeyim.

Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesi yazarlarından Ruhittin Sönmez ve Hasan Uzunhasanoğlu da ziyarete katılanlar arasındaydı. Ruhittin Bey STK’ların Gücü ve Kocaeli Aydınlar Ocağı başlıklı yazısıyla, Hasan Bey de Güzel Sözler Duymak Hoşuma Gidiyor başlıklı yazısıyla ziyareti değerlendirdiler.

Ziyaretin haberi ve resimleri çeşitli gazetelerde yayınlandı.

Ben de kendi izlenimlerimi blogumda yazdım.

Geçen sene yapılan ziyaretin resimleri ve haberi de yine sitemizde yer almaktadır.

Bu ziyaretlerin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

Eğlenceli çalışmalar

Günlük işleri yapmaktan sıkıldığımız zamanlarda kafamızı o anda yaptığımız işten uzaklaştıracak, eğlenceli şeyler yapmak isteriz.

Böyle zamanlarda yaptığımız şeylerden biri de resimlere bakmaktır. Daha önce çekip bir kenara arşivlediğimiz resimlerimize bakarız, onları slide gösterisi şekline getirip, karşısına geçer yanımızdaki birisine gösteririz.

Zaten çoğu zaman anlamlı isimler vererek kategorilere alt klasörlere ayırmış oluruz onları.

Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde her etkinliğin altında, etkinlikte çekilen resimlerin olduğu bir sayfa muhakkak vardır. Etkinlik haberini okurken resimlerini de görürüz.

Her hafta ortalama 1 tane etkinlik yapılmıştır zaten. O yüzden 100'lerce resim var sitede.

Resimleri  toplu halde görmek, resimlerin içerisinde arama yapmak ya da başka bir web uygulamasına Kocaeli Aydınlar Ocağı etkinlik resimlerini dahil etmek ihtiyacınız olursa diye hazırlanan flickr albümünde şu an itibariyle 573 tane resim var.

Elima, flickr albümündeki resimleri 3 boyutlu bir ortamda görebileceğimiz bir uygulama hazırladı. Tam yukarıda anlattığım kafamızı o anda yaptığımız işten uzaklaştıracak, eğlenceli şeyler yapmak istediğimiz durumlara göre bir uygulama.

Uygulamaya şuradan ulaşabilirsiniz.

Özelliklerini anlatmak istemiyorum. Deneyip görmeniz lazım.

5. Boyut

Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş; Türkiye'nin yetiştirdiği ender aydınlardan birisi. Allah hayırlı uzun ömür versin kendisine. Türkiye'nin bir çok sancılı ve sıkıntılı döneminde içine düştüğü sıkıntıyı gideren kişi olarak yardıma koşmuştur.

Arabulucu ve yapıcı kişiliğiyle de toplumun her kesiminden saygı görmektedir.Aydınlar Ocağı'nın da eski genel başkanı aynı zamanda.

8 Mart 2008 C.tesi günü Kocaeli Aydınlar Ocağının 24. kuruluş kutlaması, İstanbul Boğazı Küçüksü Caddesi Anadolu Hisarı No:10 Beykoz - İstanbul adresindeki Sabancı Öğretmen evinde yapıldı.

Nevzat Hoca da etkinliğimizin konuğu oldu. Yemekte ülke ve dünya gündemine ilişkin pek çok konu konuşuldu. Son dönemde yaşananlar hakkında Hoca, kısa zamanda çok güzel bilgiler verdi.

Yılların deneyimi ile Nevzat Hoca, bir sivil toplum örgütünü başarıya götürecek prensipleri 4D olarak tespit ettiğini söyledi. Bu prensipler şöyle:

1. Dinamizm
2. Devamlılık
3. Disiplin
4. Düşüncede derinlik

Hoca, Kocaeli Aydınlar Ocağı'nın 24 yıldır, kendisini yenileyerek ayakta ve aynı heyecanla devam eden çalışmalarını bu prensipleri pratikte benimsemesine bağlıyor.

Kocaeli Aydınlar Ocağı'nını kuruluşundan itibaren bir çok etkinliğine katılan ve yakından takip eden Nevzat Yalçıntaş, Sabancı Öğretmenevi'ndeki yemekte bir tespitte daha bulundu. Bu çalışmaları yaparken Kocaeli Aydınlar Ocağı üyelerinin; dinlenmeyi, gezmeyi, ziyaretleri ve kendilerine zaman ayırmayı da ihmal etmediklerini vurgulayrak bu prensiplere 1 madde daha ilave ettiğini söyledi.  5D Prensibi oldu.

1. Dinamizm
2. Devamlılık
3. Disiplin
4. Düşüncede derinlik
5. Dinlenmek :)

Hatta

Siz İstanbul'u benden iyi biliyorsunuz. En güzel yerleri buluyorsunuz gitmek için.

diyerek iltifatta da bulundu.

D'yi Dimension (Boyut) anlamında bilişimciler olarak çok kullanırız. 3 boyutlu demek için 3D gibi.

Bu anlamda Kocaeli Aydınlar Ocağı olarak 5. boyutta çalıştığımızı düşünebiliriz. Yukarıda maddeler halinde sıralanan ilk 3 boyut (3D) zaten bir sivil toplum örgütünde sürekliliğin mecburi prensipleri: Dinamizm, devamlılık ve disiplin. Düşüncede derinlik zaman içerisinde oluşacaktır. 5. boyut da İstanbul'daki yemekte Nevzat Hoca'nın tespitiydi.

Prof. Dr. Nevzat Yaçıntaş hocamıza tekrar sağlık ve afiyet diliyoruz.

24 yıldır ocağımızı bugünkü ait olduğu yere getiren, bu çalışmalarda en büyük emeği olan ocağımızın başkanı Sayın Ahsen Okyar'a da daha nice yıllar başımızda bulunarak bu çalışmaları yapmayı Allah nasip etsin.

Yazının resmini çizebilir misin Hasan Abi?

Web sitemizde yazarlarımız Güncel ve Akademik kategoride yazılar yazıyorlar. Daha doğrusu biz o şekilde kategorize ediyoruz. Çok fazla kategori yapıp insanları belirli şeyler hakkında yazmaya zorlamak da istemiyoruz. İstedikleri konuda özgürce yazmalarını bekliyoruz.

Genç Kalemler kategorisinde ise Söz Sırası Gençlerde etkinliklerimizde konuşan gençler, ocağımız üyelerinin evlatları, yakınları olan ve yazma istidadı olan gençler tarafından yazılan yazıları yayınlıyoruz. Gençlerin "Akademik" yazıları da oluyor. Yakın gelecekte daha fazla olmasını da temenni ediyoruz.

 

Güncel kategorisinde yazısı yayınlanan yazarlarımızın bir çoğu, hemen hemen hepsi de diyebiliriz, çeşitli yerel ya da ulusal gazetelerde haftalık yazı yazıyorlar. Bu bağlamda her hafta yeni yazıları geliyor sitemize.

Hasan Uzunhasanoğlu ise basılı medyada yazı yazmaması ama web sitemize her hafta düzenli yazı göndermesi özelliğiyle farklılaşıyor.

Hasan Uzunhasanoğlu sadece bu özelliği ile değil, tarzı ile de farklılaşıyor aslında. Bol bol hikayeler kullanan, anlamlı sözler, yazdığı konu ile alakalı ayet ya da hadisler ile süslediği yazıları gerçekten sıradışı ve farklı.

Bir tespitte bulunmak istiyorum. Sitede yazıları yayınlanan ülkemizin saygıdeğer aydınları yazarlık serüvenlerine basılı medyada başladılar. Webe geçişleri daha sonra oldu. Basılı medyanın gerektirdiği formatta fevkalade yazılar kaleme alıyorlar.

Uzunhasanoğlu ise, bu serüvene webde başladı ve webde devam ediyor. Yazılarını yayınlamak için yegane iletişim medyası olarak da interneti seçtiği için kendisini tebrik ediyorum, geleceğe yatırım yaptığını düşünüyorum. BT'ci  olarak bu konuda taraflı davranıyor olabilirim ama onun yazılarını gördüğümde "Hah! Tamam. Tam internetin gerektirdiği formatta bir yazı." diyorum.

İnternetin yazısı sade olur, gerekmedikçe kısa olur, diğer yazılara ve çalışmalara linkler içerir, hikayeler ve benzetmelerle süslenmiştir, resimlerle süslenmiştir, samimi ve güncel bir dili vardır.

Hasan Uzunhasanoğlu, bu sayılan niteliklerin bir çoğunu taşıyan yazılar yazıyor.

Bugün ise Hasan Uzunhasanoğlu yazılarının ilginç bir yanından bahsetmek istiyorum. Son iki yazısının paragraf aralarında, internette tanınan, bu mecrada ünlü olan fotoğraf sanatçılarının değişik resimlerine yer verdi. Kendisi ile yaptığımız görüşmelerde bu uygulamayı devam ettirme niyetinde olduğunu, okuyucularından gelecek geribildirimlerle tarzını geliştirip bir ihtiyaca cevap vermeyi sürdüreceğini söyledi.

Bir Cenazenin Düşündürdükleri başlıklı yazısında Philip Greenspun, şu anda yayında olan son yazısı olan  Eleştirmeyi Seviyoruz başlıklı yazısında ise Standa Navratil adlı fotoğraf sanatçılarının resimlerine yer verdi.

Bugün telefonda konuşurken farkettik, 15 yazısı olmuş bile.Tarzını çok seviyoruz. Bundan sonraki yazarlık sürecinde kendisine başarılar diliyoruz. 

Çoktan unuturdum, ben seni çoktan. Ah bu şarkıların gözü kör olsun!

Ruhittin Sönmez, ocağımızın kuruluşundan bu yana kültürel ve ictimai katkılarıyla emek vermiş bir ağabeyimiz.

Web sitemiz yayına başladıktan sonra da yazılarıyla dünyanın 70'e yakın ülkesinde yaşayan, Türkiye'nin hemen hemen her ilinden sitemizi düzenli takip eden ziyaretçilerimize yazılarıyla yol gösteriyor. Duygu ve düşüncelerini bizimle paylaşıyor.

Kocaeli'de yerel bir gazetede de aynı yazılar Kocaeli halkına basılı medya yoluyla ulaştırılıyor.

Türkiye'nin gündemini takip edenler, biliyorum ki onun yazılarını iple çekerler, merak ederler. Onun bakış açısını, değerlendirmelerini okuyarak olaylara çok yönlü ve doğru bakmaya çalışırlar.

Çoğunlukla gündemdeki güncel konular hakkında yazsa da bazen fıkralar, duygu ağırlıklı yazılar da yazar.

Herkesin AKP'nin kapatılması ile ilgili bir şeyler yazıp çizdiği bir haftada ondan "Şarkılar Bizi Söyler" başlıklı duygu yoğunluklu yazıyı görenler şaşırmışlardır. "Ruhittin Bey, ülke gündemini artık umursamaz oldu, şarkı türkü yazmaya başladı" demeye başlayanlar olmuştur.

 

Bugün 62. yazısını web sitemize ekledik ama arşivde yayınlanmayı bekleyen 14 - 15 tane yazı olduğundan aslında geçen haftaki yazısını yayınlıyoruz. bu haftaki yazısı, "Kapatma Davasına Dış Desteğin Maliyeti" başlıklı güzel bir yazı. Elimize ulaştı ama, maalesef bugün sitede yayınlayamadık. Önümüzdeki bir kaç gün içerisinde yayınlanmış olacak.

KAO İzlenimleri Blogunu takip edenlere özel bir uygulama ile yayınlanmadan önce Ruhittin Bey'in yeni yazısını burada paylaşıyorum.

Şu linke tıklayarak yazıyı bilgisayarınıza indirebilir ya da okuyabilirsiniz.

Herkese iyi haftalar dileriz.

Yeni yazarlar var

Her geçen gün sitedeki yazı sayısı artıyor. İşimiz zor. Öyle ki, bir yazarın ne zaman başladığını düşünürken, bir bakmışız 10 tane yazısı olmuş. Şu an itibariye toplam 366 yazı var.

Yeni yazarların farkedilir olabilmesi için Göksu, web 2.0 bir badge yaptı mecburen. Üzerinde kocaman "Yeni!" yazıyor. İlk olarak Genç Kalemler'den Ayşenur Kahraman Aytekin için kullandık. Oldukça hoş oldu bence.

 

Bugün yine yeni bir yazarımız başladı. Aslında 1 aydır arşivimizde bekliyordu. Geçtiğimiz ay sürekli güncel yazı bombardımanı altındaydık. Bugüne nasipmiş.

İlhan Özsoy, yeni yazarımız. Kapatılan SEKA'nın Daira Başkanı iken emekli olmuş. İlk yazısı da SEKA üzerine.

Sırada yeni yazıları var aslında elime ulaşan ama zamanı geldiğinde yayınlayacağımız için burada bahsetmeyeyim. Bir kaç gün içerisinde yayına alacağımız 2 tane daha yazarımız var. Arka arkaya yenileri girmek istemedik. Çünkü sırada yaklaşık 10 tane yazı var bekleyen.

 

İlhan Özsoy'a bundan sonraki yazıları için başarılar dileriz.

Dr. Banu Gürer

Zaman zaman, Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde yazarların, sitede resmi yer alan yönetim, denetim ya da ilim istişare kurulu üyelerinin resimleri değişir.

Biz (i,ii), arayüzü değiştirmeye, farklılıklar getirmeye çalışırken, sitede resmi yer alanların da bu tür değişiklik talepleri bizim işimizi kolaylaştırır. Bu sayede arayüz değişikliğine onlar da katkıda bulunurlar.

 

Geçtiğimiz hafta Dr. Banu Gürer de resmini değiştirdi. Bu vesileyle hem kendisinden bahsetmiş olalım, hem de bu ayrıntıyı burada yazalım.

Dr. Banu Gürer, Ocağımızın yıllardır devam eden Söz Sırası Gençlerde konferanslarının ilk konuşmacısı. İzmitli. Öğrenimini bu kentte tamamladı. Marmara İlahiyat'ı bitirdi. Aynı üniversitede yüksek lisans yaptı. YL bitince yine aynı üniversitede doktoraya başladı. Bu sırada Bilgi Üniv.de Tarih bölümünde 2. üniversite olarak lisans eğitimine başladı. Geçtiğimiz yıl onu da tamamladı. Marmara'da doktorasını bitirdi. Şu anda Marmara İlahiyat'ta akademik çalışmalarına devam ediyor.

Bugün itibariyle Kocaeli Aydınlar Ocağı web sitesinde 22 tane yazısı yayınlanmış. Aynı yazılar Aydın Gözüyle Blog sitesinde de yer alıyor. Yazıları Kocaeli Gazetesinde de 15 günde 1 olmak üzere yayınlanıyor.

Yazıları ve yayınları, bir çok çalışmada kaynak gösteriliyor. Bir çok web sitesi (i, ii) yazılarından bir kısmını ya da tamamını yayınlıyor.

Kocaeli'de bir çok farklı ortamda konferanslar veriyor. Bazıları sitemizde de haber olarak yer aldı.

Bu arada arşivde bulunsun diye sitedeki eski resmini de buraya aldım.

Ülkemizin genç ve dinamik aydınlarından olan Dr. Banu Gürer'e çalışmalarında başarılar dileriz.

Başlarken

Kocaeli Aydınlar Ocağı çalışmalarını Kasım 2006'dan bu yana webde yayınlıyoruz.

Kocaeli aydınlar Ocağı resmi sitesi, şu anda günlük 300 tekil ziyaretçi, 750 sayfa görüntülemesi ile dünyanın 70'e yakın ülkesinden Türkiye'nin hemen hemen her yerinden ziyaretçi alıyor. Bu rakamlar her geçen gün hızla artıyor.

Ebru Sevim tarafından başlatılan ve istikrarlı bir şekilde 1 yılını dolduran kaoyazilari.blogspot.com blog adresi de resmi sitede yayınlanan "Aydın Gözüyle" yazılarını yayınlıyor. Günlük 50 - 60 sayfa gösterimi alıyor.

Elima Aydın tarafından başlatılan ve yine 7 ayını dolduran flickr.com/photos/kaoresimleri adresindeki "Resim Galerisi" de Kocaeli Aydınlar Ocağı etkinliklerinde çekilen resimleri yayınlıyor. 500'ün üzerinde resim yüklenmiş durumda. Yüzlerce insan şu anda bu siteden resimlerini görüntülüyor, download ediyor.


Esma Şahin tarafından geçtiğimiz ay başlatılan kaovideolari.blogspot.com adresi Kocaeli Aydınlar Ocağı etkinliklerinde çekilen video ları listeleyen güzel bir video blog uygulaması olarak yayın hayatına devam ediyor.

Söz Sırası Gençlerde etkinliğinde konuşan arkadaşların facebook üzerinde Söz Sırası Gençlerde adlı grupları da yine Kocaeli Aydınlar Ocağı ortamında kurulan sıcak ilişkilerin facebook sosyal ağ ortamında da devamı niteliğini taşıyor.

Yerel gazetelerde her hafta en az 2 etkinliği ve haberi duyurulan Kocaeli Aydınlar Ocağı artık Kocaeli genelinde yayın yapan yerel haber sitelerinde de yer almaya başladı.

Hasan Uzunhasanoğlu'nun resmi sitedeki yazıları blog tadında ve sohbet havasında oluyor. Ben de yunus.gen.tr de Karedeniz gezisini tefrika halinde anlatıyoruz. Bir kaç bölümü bitti. Vakit olunca devamı gelecek.

Etkinlikler esnasında olan, başka ortamlarda süren sıcak diyaloglar oluyor, güzel deneyimler oluşuyor. Bunların da yine blog tarzında, resimlerle ve anılarla süslenmiş, yorumlarla devam edecek şekilde yazılıp paylaşılması ihtiyacını yukarıdaki servisleri takip edenler görmüşlerdir.

Bu blogda, gördüklerimizi, duyduklarımızı ve yaşadıklarımızı, edindiğimiz deneyimleri, arada gözden kaçan ayrıntıları paylaşmayı düşünüyoruz.

İlerleyen zamanlarda yayına başlacak servisleri yeri geldiğinde burada tanıtmayı planlıyoruz.

Kocaeli Aydınlar Ocağı çalışmlarına yer veren haber servislerini ve diğer servisleri de yine buradan tanıtacağız.

İlerleyen zamanlarda Kocaeli Aydınlar Ocağı çalışmalarına iştirak eden, çalışmaları organize eden değerli insanların da gözlemlerini, deneyimlerini buraya aktarmaya gayret edeceğiz.

Ümit ediyorum ki, kısa süre sonra, "kaoizlenimleri: Gördüklerim, Yaşadıklarım" blogunun yazar sayısı artacak, çalışmalara katılamayan ama blogu takip edenler için de yararlı bir kaynak olacaktır.

Bu duygu ve düşüncelerle bugün ilk yazıyı ben ekledim.

kaoizlenimleri'nde blog yazısı yazarak katkıda bulunmak isteyenler yunus@yunus.gen.tr üzerinden eposta ile iletişim kurarlarsa gerekli ayarları hızlıca yapıp blog yazarı olarak ekleyebiliriz.